Belediye Çalışanları Kamu Personeli Sayılır mı? Gerçekler, İnsan Hikâyeleri ve Geleceğe Dair Düşünceler
Herkese merhaba,
Bugün size uzun süredir aklımı kurcalayan bir konudan söz etmek istiyorum: “Belediye çalışanları kamu personeli sayılır mı?” Bu soruyu sadece hukuki bir terim olarak değil, insanların hayatına dokunan bir mesele olarak ele almak istiyorum. Çünkü bu konu, bir belediyede temizlik yapan işçiden, park düzenleyen peyzaj görevlisine, ofislerde masa başında vatandaşa hizmet veren memurlara kadar binlerce insanın kimliğini ve geleceğini etkiliyor.
Önce Tanımdan Başlayalım: Kamu Personeli Kimdir?
Türkiye’de kamu personeli kavramı, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile şekillenir. Bu yasaya göre kamu personeli; devletin veya kamu tüzel kişiliklerinin yürüttüğü hizmetlerde görev alan, maaşını kamu bütçesinden alan kişidir. Yani devletin bir şekilde vatandaşlara hizmet götürmek için istihdam ettiği her birey, kamu personeli kapsamına girebilir. Ancak detaylarda işler biraz karmaşık hale geliyor.
Belediyelerde çalışan herkes aynı statüde değildir. Bazıları kadrolu memur olarak görev yapar, bazıları sözleşmeli personel statüsündedir, kimileri ise belediye şirketlerinde işçi olarak çalışır. Yani “belediye çalışanı” demek, tek bir kategoriye işaret etmez. Her biri farklı yasal düzenlemelere, farklı haklara sahiptir.
Verilerle Konuşalım: Türkiye’de Belediye Çalışanlarının Profili
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 490 binden fazla belediye çalışanı bulunuyor. Bu kişilerin %43’ü belediye şirketlerinde işçi statüsünde, %37’si memur, %20’si ise sözleşmeli personel olarak görev yapıyor. Yani neredeyse her iki belediye çalışanından biri, doğrudan kamu personeli statüsünde değil.
Bu fark, maaşlardan sosyal haklara, emeklilikten tayin imkânlarına kadar pek çok alanda ciddi farklılıklar yaratıyor. Örneğin memur statüsündeki bir çalışan, Devlet Memurları Kanunu’na tabi olduğu için iş güvencesine sahipken; belediye şirketlerinde çalışan bir işçi, İş Kanunu çerçevesinde değerlendirilir ve iş sözleşmesi daha esnek bir yapıdadır.
Bir Hikâye: Aynı Masada, Farklı Statüler
Geçtiğimiz yıl İzmir’in bir belediyesinde yapılan saha araştırmasında, iki kadın çalışan dikkat çekmişti. Ayşe Hanım, belediyede 15 yıldır memur olarak çalışıyor; Elif Hanım ise aynı birimde, aynı masada ama belediye şirketi üzerinden istihdam edilmiş bir işçi. İkisi de vatandaşa aynı hizmeti veriyor, aynı saatlerde çalışıyor, aynı sorunlarla uğraşıyor. Ancak biri “kamu personeli”, diğeri değil. Bu fark sadece yasal değil, duygusal bir yük de getiriyor. Elif Hanım şöyle diyordu:
“Her sabah aynı masaya oturuyorum ama aynı haklara sahip değilim. Sanki aynı gemideyiz ama ben küreği çekiyorum, o direksiyon başında.”
Bu cümle, konunun teknik boyutundan çok daha fazlasını anlatıyor. Kamu hizmetinin ruhu, insanın emeğinde ve adalet duygusunda gizlidir. Eğer aynı işi yapanlar arasında statü farkı çok büyükse, sistemin adaleti sorgulanır hale gelir.
Yasal Gerçek: Belediye Çalışanları Kamu Personeli midir?
Hukuken yanıt şudur: Evet, belediyede memur veya sözleşmeli personel olarak çalışanlar kamu personelidir. Ancak belediye şirketleri üzerinden çalışanlar, teknik olarak kamu personeli sayılmaz. Çünkü onların işverenleri doğrudan devlet değil, belediyeye bağlı tüzel kişiliktir. Yani kamusal hizmet sunsalar da, kamu personeli statüsünde değildirler.
Ancak bu durum son yıllarda giderek tartışmalı hale gelmiştir. 2018’den bu yana yapılan yasal düzenlemelerle, belediye şirketlerinde çalışanların da kadroya geçebilmesi veya kamu güvencesine yaklaşması için adımlar atılmıştır. Yine de bu konuda hâlâ net bir eşitlik sağlanmış değildir.
Geleceğe Dair Bir Bakış: Eşit Hizmet, Eşit Hak?
2030’ların Türkiye’sinde, dijitalleşme ve sosyal belediyecilik anlayışı gelişirken, kamu hizmeti sunan herkesin aynı çatı altında toplanması yönünde bir vizyon güçleniyor. Çünkü vatandaş, hizmet alırken o hizmeti kimin hangi statüde verdiğini bilmez; onun için önemli olan, hizmetin kalitesi ve sürekliliğidir.
Belki de gelecekte “kamu personeli” tanımı yeniden yazılacak. Belki de belediye çalışanları artık sadece yerel yönetimlerin değil, toplumsal dayanışmanın sembolü olacak.
Son Söz ve Soru
Belediye çalışanları kamu personeli sayılır mı? Evet, ama “hangi statüde olduklarına” göre değişir. Fakat asıl soru şu: Aynı hizmeti sunan insanlar neden aynı haklara sahip olmasın?
Sevgili okuyucular, sizce gelecekte belediye çalışanları arasındaki bu statü farkı ortadan kalkmalı mı? Gerçek eşitlik için hangi adımlar atılmalı? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın — çünkü bu sadece bir tanım meselesi değil, toplumun vicdan meselesi.