Tekerlek Hangi Amaçla Yapıldı?
Tekerlek, hepimizin hayatında bir şekilde var; biz farkında olmasak da. Mesela, geçen gün fark ettim: O kadar çok yer değiştiriyorum ki, bazen gerçekten bir tekerleği daha verimli kullanmak gerekmiyor mu diye düşünüyorum. Hadi ama, bugünün dünyasında hala bazen yürüyerek gittiğimiz mesafelerde, “Acaba tekerlek nasıl daha verimli kullanılabilir?” diye düşünmek, biraz geçmişe gitmek gibi. Ama hadi, bugüne dönelim. “Tekerlek hangi amaçla yapıldı?” sorusunu, düşündüğümde aklıma ilk gelen şey… İyi ki var dedirtiyor.
Tekerlek Nasıl Bir İcat Olur? Gerçekten Mi?
Bir yanda tekerlek, tarih boyunca insanlığın en büyük icatlarından biri olarak kabul ediliyor. Ama bir yanda da diyorum ki; bu kadar büyük bir icadın aslında nasıl ortaya çıkmış olabileceği konusunda birazcık da kafam karışıyor. Her şeyin temeli tabii ki bir ihtiyaç. İnsanlar bir noktada bir şeyleri taşımak, sürüklemek istediler. Hayatları kolaylaştırmak amacıyla, dağları, taşları yerinden oynatıp başka yerlere taşımak… Tekerlek ile aynı evrimsel patikada, evrimleşen insan zekâsının, bir sabah “Ya, bir dakika… taşları yuvarlamak mı yoksa döndürmek mi daha iyi olur?” sorusunu sorduktan sonra bulduğu bir çözüm gibi.
Peki, 5 bin yıl önce, ilk tekerleği yapan kişi ne düşünüyordu? “Ben bu taşları bir yerden bir yere taşımak istiyorum, ama niye yürüyerek yapıyorum ki?” diye mi düşündü, yoksa “Hadi ya! İkisi bir arada nasıl olur?” deyip önce taştan yuvarlak bir şey yaptı mı? (Ama tabii ki bu soruya kesin bir yanıt bulamayacağım, çünkü muhtemelen o kişi o zamanlar blog yazıyordu ve biz de 5000 yıl sonra okuyoruz.)
Tekerlek Hangi Amaçla Yapıldı? İlk Defa Kim Tarafından Keşfedildi?
Aslında, çok da “keşif” falan gibi bir şey olmadı. Bunu ilk yapanların bile ne kadar derin bir anlam verdiğini çok düşünmüyorum. Tekerlek o kadar doğal bir şey ki; her şeyin üzerinde dönmeye başlayınca, “Aha, bu da işimi kolaylaştırır!” dediği bir noktada ortaya çıkmış gibi geliyor. Bu konuda tarihçilerin çoğu, MÖ 3500 civarlarında Mezopotamya’da bir tür “yuvarlak taş” kullanıldığını söylüyor. Yani, aslında tekerlek, ilkel bir “yuvarlama” fikrinin ilerlemiş hali. O zamanlar araba veya bisiklet gibi şeyler zaten yoktu; insanın aklına, “Ben bunu döndürerek taşıyabilir miyim?” sorusu gelmiş olabilir. (Ve eğer o kişi aklı başında biriyse, o zaman o anın tarihi önemi hâlâ devam ediyor).
İlk tekerleği kim yapmış? İşte bu kadar basit bir soru için bile bir sürü teori var. Birçoklarına göre, ilk tekerlekler aslında taşınmaz nesneleri taşımak için değil, başka bir amaçla yapılmış. Belki de insanlar, önce yuvarlak taşları sadece yerdeki çimenleri kesmek için kullanıyorlardı. Sonra bir şekilde bunu başka alanlara uyarladılar. Bu kadar basit bir çözüm… Gerçekten düşündükçe, insan aklının nasıl büyüdüğünü ve zamanla nasıl şekillendiğini görüyorsunuz.
Günümüz ve Tekerlek: Sadece Taşıma Mı?
Şimdi… Gel gelelim günümüze. Her şey o kadar gelişti ki, günümüzde her şey tekerlekli! Varsa yoksa dört tekerlekli araçlar, tekerlekli sandalyeler, hatta çamaşır makineleri, market arabaları, hatta spor arabaları bile neredeyse tamamen tekerlek üzerinden işliyor. Tekerleği “taşıma” amacı dışında kullanıyoruz, resmen bir teknolojiye dönüşmüş durumda. Öyle ki, geçen gün pazarda biraz dolandım ve kendimi bir anda tekerlekli market arabalarının arasında buldum. Ciddi anlamda, market arabalarındaki tekerleklerin dönme hızı, zamanın hızını simgeliyor gibiydi. Nereye gittiğimi bilmiyorum ama tekerlek dönmeye devam ediyordu.
Bazen kendimi düşünürken, “Tekerlek acaba tek bir amaç için mi yapılmıştı?” diye soruyorum. Birçok kez “Taşıma” amacını sorgulamak istedim. Çünkü market arabasında bir tekerlek arıza yaparsa, daha da ne kadar değerli olabileceğini fark ediyorum. Bu bir yanıyla günlük yaşamda gereksiz yerlere de hizmet edebilecek kadar esnek bir buluş.
İç Ses: “Bir Tekerlek, Bir Hayat”
İç sesim yine devreye giriyor. “Bunu düşünüyorsun çünkü senin de çoğu zaman takılmadığın bir nokta var. Tekerleği başka amaçla kullanmak!” diyor. Haklı, her şeye bir çözüm bulma takıntısı gerçekten beni pek bırakmıyor. Mesela, bisikletle sokağa çıkarken, karşımdan gelen adamın tekerleği aniden kırıldı ve düşünmeye başladım: “Hadi ya, bu adamın başına geleni ben yaşayacak olsam, kimseyi arayamam. Ne yapacağım?” O an aklımda geçen tek şey: “Beni de bir tekerlekli insan yap!” Gerçekten, bazen hepimiz tekerleği ne kadar doğru kullanıyoruz diye sorgulamak zorunda kalıyoruz. Öyle ya da böyle, zaman ve yaşam, her şeyin daha iyi işlediği sistemleri bulmaya odaklanıyor.
Sonuç: Tekerlek ve Herkesin Kendi Yolculuğu
Sonuç olarak, tekerlek gerçekten sadece taşıma amaçlı mıydı? Belki de değil. Tekerlek, aslında her birimizin farklı yaşam yolculuğunda karşılaştığı küçük ama kritik engelleri aşmak için geliştirilmiş bir araç. İster araç kullanın, ister pazarda dolaşın, ister eğlence için kayak yapın, bir şekilde hepimizin hayatında tekerlek yer alıyor. Bazen sadece bir taşıma aracı değil, bazen de hayatta ilerlemeyi sağlayan tek şey gibi. Şu anki telefonda tekerlekli uygulamalardan bahsetmiyorum, ama… Bunu yazarken, düşündüm, bir gün bu yazıya, bir tekerlekli araba ile göz atacağım. O gün geldiğinde, belki de şunu diyeceğim: “Bir tekerlek de ben icat ettim!”